4 Aralık 2008
Radiusless
Fatih Terim ingizlicesinin geyiği zamanında çok yapıldı, birinin bu t-shirtleri akıl etmesi güzel olmuş. Muhabbet o kadar geniş ki esasen bu kalıp t-shirtlerden 3-4 model daha yapılabilirmiş. Misal arkasında "i don't want to see the back" önünde "i want to see the front" esprili olanları da yapılabilir kanımca... "Okazyon, tabele, under the control the games" varın devamını siz yaratın...
Röportaj öncesi muhabirlerin "hangi dilde soralım?" sorusuna Fatih Terim'in -sanki herkes yabancı dil bilme zorunluluğundaymış gibi- "farketmez italyanca, ingilizce yardır gelsin" diye karşılık vermesi de gözlerimin önünden gitmiyor. Gördük halini...
Ukala. Artiz.
Made in Adana... Toprağını unutmuşun iki Floransa görünce...
---
"it doesn't matter for us, for me. big games easy than the other games, unfortunately. everytime is we have the control the games, under the control the games, during the games, we have the some possibility, some big chances, some big okazyon, something like that but, what can i do, sometimes. it is the football, that is the football. something happened everything is something happened. but anyway, now is in the tabele, we have to see the situation, now is second position, and, one point more, i don't want to see the back, i want to see the front and i hope so tomorrow my team's ..."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder