28 Şubat 2009

Top 5: Kadın Vokalli Şarkılar


Yazının başında belirtmem lazım ki bu Top5 olayı çok zevkli. Baya baya kendinle kavga edecek boyuta geliyorsun sıralamayı yaparken falan. Kavga da etsem bi şekilde sonuca ulaşıyordum önceden. Bu sefer baya zorlandım o sebeple şu an elimde 15 kişilik liste var. Bu seferlik ilk 5 ağırlıklı olmak üzere 10 kişilik tutucam listeyi. İlk 10un dışında kalan Bic Runga, Garbage, The Cardigans, Alanis Morisette ve Lacuna Coil kusura bakmasın (biliyorum onlar da takip ediyor beni)


...and the ¿ goes to...


#10 Aimee Mann - Deathly (Magnolia seyredenler bilir)
#9 The DO - On My Shoulders (zamanında o kadar övdük anca 9 olabildi)
#8 Skunk Anansie - Hedonism (Skin'in başını görmüştüm Rock n' Coke'da)
#7 Şebnem Ferah - Babam Oğlum / Ay / Perdeler / Sigara (4 şarkı. Vaaaay)
#6 Within Temptation - The Cross (şunu ilk 5e alamıyorum ya içim kan ağlıyor. Özellikle bkz: Black Symphony. Özür dilerim Sharon)

#5 The Gathering - Saturnine
Anneke van Giersbergen

Anneke der susarım. Bu kadın Burhan Çaçan şarkısı okusa gider Burhan'ın albümünü alırım. Tüm zamanların en favori şarkılarından zaten. Sevmeyene bön bön bakılıyor, o derece.



#4 Sertab Erener - Yolun Başı

Bu da ayrı bir zorluk oldu. İncelikler yüzünden ve Yolun Başı kafa kafaya çarpışırken Yalnızlık Senfonisi geldi aklıma. Hepsini oturup tekrardan dinledim. Diğerleri çok güzel ama subjektif listemde Yolun Başı diğerlerinden daha önde yer alır çünkü bu şarkıyla aramda bi bağ var. Sanki bu şarkıyı biri bana söylüyor. Şarkı beni anlatmıyor, ben gitmişim arkamdan söyleniyor gibi geliyor. Garip, saçma... (Kendinize bir adet şarkı bulun mikrofonun ters tarafında olacağınız.)


#3 K's Choice - Not an Addict
Sarah Bettens


Yıllar evvel kazara bulmuştum bunu ben. Jane's Addiction indirirken araya karışmıştı. Bütün indirdiğim Jane's Addiction şarkılarından daha çok sevmiştim. Çok sade, çok güzel. Başındaki inlemeleri, şarkı boyu yalan söylemesi... Tüm zamanlar kişisel favorilerimden.


#2 Anouk - Nobody's Wife
Anouk Stotijn-Teeuwe


Listedeki en güzel iki sesten biri bence (diğeri Within Temptation solisti Sharon den Adel) Böyle zenci sesi altında haykıran sarışın bir kadın. Çok seviyorum, daha çok şarkı yapsın, söylesin, bizim eve gelsin kalsın istiyorum. Çok seksisin Anouk (klavyeye salya akması)


#1 The Cranberries - Ridiculous Thoughts
Dolores O'Riordan

The Cranberries sonrası yaptığı solo albümü beğenmedim. Dağıtmayacaktınız mis gibi grubu be. Nedendir bilinmez benim favori şarkım Ridiculous Thoughts pek bilinmiyor. Halbuse zamanında klibinde Elijah Wood oynamıştı teeey tey. Frodo'lu klibi değil Paris konserinden Dolores'in engelli maymun taklidi yaptığı videoyu koyuyorum aşşağı, yolluk olarak.

27 Şubat 2009

O Duruşa Bi Vuruş Kaç Kuruş?


Daha dün seyretmişken The Curious Case of Benjamin Button(ki ayrıca değinmeyecem güzel film ama uzun film, Brad Pitt 10 sene sonra da taş olacakmış onu gördüm sakgjalskg) yaş dönemleri ile ilgili kafama takılanlar vardı zaten. Şimdi insanın yaşını temel olarak saptarken makyajla değiştirilebilen cilt gerginliği, göz altı zamazingolarının yanında duruş da çok önemliymiş. Elbette giydiğin kıyafetlerde dönemini yansıttığı için yaşına dair ipucu verecektir ama asıl öne çıkan yaşını belli eden duruş şeklin.

Mesela yukarıda 1 aşşağıda 5 tane fotoğraf var hepsi aynı ablaya ait ve 10lu, 20li, 30lu, 40lı, 50li ve 60lı yaşlarının görünümleri. Abla sabit, yaş değişiyor. Duruşlara bakın ne demek istediğimi daha iyi anlaycaksınız.





Ayıp

Sana diyom Kewell!! Gel, sıç ağzıma; gıkım çıkarsa namerdim...

Rivayete göre 10 senede bir, sarı kırmızı parçalı forma giyen yabancı bir solak, bir fransız takımına tıpayı takarmış....

Mevlana'nın da dediği gibi: "ben sana ordan vuramazsın deme... oha koşun olm! ne biçim gol lan bu!"

26 Şubat 2009

The Curious Case of Ters Soru İşareti #1



Serumla başlayıp, biberonla bitircen hayatı mesela. Çekilcek çile değil.
Level 2.5 takılıyorum şu aralar hala...

---

Yeni bir seri bu. Magazin forever gibi takılmadığım, komik resimler koyup, ne süper futbolcuydu bilmemkim yazmadığım zamanlar bu işle meşgulum artık. Hayatımdan kesitler veriyormuşcasına, süper felsefik tespitlerimi sizlerle paylaşıyor gibi yapacağım ama özümde liseli kız gibi mızıklayacağım köşe burasıdır bundan gayrı. Tıpkı benim de blogum var diye gezinen pek çok kişinin yaptığı gibi (hop dakka bir kaşıntı başladı)

Aynı şekilde yorum yazmak için de hiç bir bilgi, birikim, tecrübe aranmadığı gibi, şahıslara olmadığı sürece küfür serbesttir. Ya da hadi onu da esnettim bazı şahıslara da serbest olsun. Hakkatten ibne olan birisi varsa bildiğiniz ona ibne yazmak serbest. (Gidip "ibne sensin ehehe" yazmayın, özgün olun)
Neyse sonuç olarak arada bunu okuyun, hoşunuza gider belki.

...and go!

* Arkadaşlarıma soruyorum şimdi, fonda Eagle Eye Cherry - Feels So Right çalıyormuş sayın seyirciler. Müzik için zemin oldukça müsait.

* Bugun çok uzun süre sonra insan saatlerinde (11.00) uyanıp güneşi gördüm, d vitamini hissetti bünyem. Annemin beni -gece yatarken yazdığım- "okula gitmeden beni mutlaka uyandır bütün gün uyumayayım" notunu kıvırıp burnuma sokarak uyandırması ise ne kadar manyak bir habitatta yetiştiğimin belgesidir. Welcome to the Jungle diye çığırasım var evde. Normalde 7 kardeştik biz de işte doğal seleksiyondan ben kurnazlıkla kardeşim azmanı da fiziğiyle sağ çıkabilmiş. Babanne dayı mayı hepsi hacamat oldu gitti evin yaban ortamında...

* Olm o değil de bugun çok güzel bi' şey oldu. Daha kesinleşmeden hemen söylemeyeyim, uğuru kaçmasın diyorum. Yanımda bulunan daha doğrusu en baştan işi gücü ayarlayan Alper'e özel teşşekkürlerimle beraber bir adet göt ısıtıcı armağan etmek istiyorum. Kıçı dondu garibin...

* 8 numara ile ilgili bi yazı yazayım. Çok güzel insanlar giyiyor 8 numara.

* 2 haftadır hala saha maçı yapmıyorum. Spor ruhun gıdasıdır. Aç kaldım, yanaklarım çöktü gıdasızlıktan. Dayak yemiş Johnny Depp'e bile benzeyemedim. Bence Hugh Jackman daha yakışıklı. Adam Wolverine bi kere. 1.90lık Wolverine. Pehhh...

* Bir kedim bile yok. İyi ki yok, hiç sevmem kodumun yumaklılarını zaten...

*Yıldız Tilbe & İbrahim Tatlıses muhabbetini biri adam gibi anlatsın bana.

* Yönetmenimiz süremizin dolduğunu işaret ediyor. Sizlere Sertab Erener - Yolun Başı ile veda ediyoruz. Esen kalın.

25 Şubat 2009

Anne Hathaway III




Yasaklansın bu kadın. Ya da kimseyle beraber olmasın, tek başına dursun böyle.
Dert olmayan, baş ağrıtmayan aşk platonikmiş.
Anne Hathaway seni seviyorum ama haberin olmasın bundan...

24 Şubat 2009

Oscar Şeysi (yorum görüş falan)


81. Akademi ödülleri dün gece yapılan törenle sahiplerini buldu (hasta oluyorum böyle kalıp cümlelere lsakgha) Gecenin yıldızı açık ara Slumdog Millionaire ve Hugh Jackman idi.
Slumdog Millionaire 10 adaylığı bulunan 9 kategoriden 8ini kazandı. (en iyi ihtimal 10da 9 yapacaktı yani) 13 adaylığı bulunan Benjamin Button tamamı teknik olan sadece 3 ödül kazanırken Slumdog Millionaire'in en iyi film ve en iyi yönetmen dahil 8 Oscar alması büyük olay oldu haliylen. Oyunculuk kategorilerine adaylığı dahi yoktu filmin ama bi de öyle düşünmek lazım. Çoluk çocukla bu kadar oluyormuş diyorum (yuuuuh!)


Hugh Jackman için bi iki laf etmek gerekiyorsa zaten varolan sevgimi katladı diyebilirim. Şovun başlamasının 5. dakikasından itibaren gelmiş geçmiş en eğelnceli törenlerden biri olacağını göstermişti. Aşkitom Anne Hathaway'i sahneye çıkardığı anda suratımda aptal bir gülümseme vardı. Adam sadece uzun boylu, kaslı, güzel gülümsemeli değilmiş allah kahretsin. Çok yetenekliymiş ciğersiz adam slfhaslga.


Daha evvel -en baba 6 ödül için- yaptığım tahminde 4 ödülü tutturmayı başardım. The Wrestler'dan çıkar dediğim leading actor ve supporting actress ödülleri beni yamultan iki ödül oldu. Hadi Marisa Tomei eyvallah da garanti denen Mickey Rourke oldukça şaşırmamı sağladı. Robert De Niro heykeli kazanan Sean Penn'den bahsederken "bunca yıldır hetero hetero nasıl ödül alıyordu bu herif yahu" diyerek çok güldürdü beni dediğim anda Sean Penn ödül konuşmasına "sizi gidi komünist, homo seven ibişler sizi" diyerek başlayarak gecenin lafını etti. 6 adaylıkla 2 Oscar kazanarak Robert De Niro ile durumunu da eşitledi. Çok sevmem ama hakkını verelim, çok büyük oyuncu. (kelebenk: "sean penn değirmenlere karşı" salkfjaslkgfa çok güldüm kızım)

Bir lafım da şu yukarıda gördüğünüz çifte gitsin. Allah belanızı versin lan sizin. Bunların 3 çocuğu var di mi şimdi. Bunlar ne diyolar "annem Angelina Jolie, babam Brad Pitt benim" mi diyolar. Onların da allah belasını versin. El kadar çocuklara bela okuyorum lan sinirimden. Ne biçim hayat bu.

Son şovlarından sonra Hugh Jackman-Anne Hathaway çiftinin arasını yaparak rakip tohumların yetişimine katkı sağlamak istiyorum. Şşş Hugh bak geçen duydum Anne "ona karşı boş değilim" demiş. Anne, Hugh da seni seviyo bence benden duymuş olma ama...


Geceyle ilgili en çok hoşuma giden şey ise ödüllerin gayet seri şekilde "çabuk çabuk çabuk daha burdan grammylere yetişcez" şeklinde dağıtılıverilmesi ve oyunculuk ödüllerinin 5 eski kazanan tarafından sunulması idi. Öncesinde dev perdede eski kazananların konuşmaları gösterildikten sonra perde 5e ayrılıp sunumu yapacak 5 Oscar sahibi oyuncu üzerinde sabit kalıyordu. Yükselen perdelerin altından o kişilerin gelişi oldukça görkmeli oluyordu doğal olarak. En iyi erkek oyuncu ödülünde tek sahnede Anthony Hopkins, Robert De Niro, Ben Kingsley, Adrian Brody ve Michael Douglas görünce insan afallıyormuş. Ben şahsen orda Michael Douglas yerine Tom Hanks veya Al Pacino görmeyi tercih ederdim de, kalan 4ü baya iyi olduğundan çok büyük dert sayılmaz... (dert? slghalgas)


Son söz Heath Ledger'a.

Çok yazık oldu be bilader sana. Aldın Oscar'ı da keşke yaşayıp kazanamasaydın da "hakkını yediler herifin" diye jüriye sektirseydik...

-----

gecenin en eğlenceli 10 anının videolarına burdan ulaşılabilir. seyrettiyseniz bile bence tekrardan bakın.

23 Şubat 2009

Anne Hathaway II


Akademi Ödülleri az önce Hugh Jackman'ın müthiş şovuyla başladı. Adam tahminlerimin ötesinde komikmiş. Ayrıca belli ki usta bir şovmen ve şarkıcıymış, bunları da gösterdi daha 5 dakikada.

Ön sıradan Anne Hathaway'ı kucaklayıp parodisine ortak etmesi çok şahaneydi.
Anne, canım benim... Öl de öleyim Anne, duyuyon mu beni?

---

Oscar yorumları, yarın bu saatlerde...

22 Şubat 2009

Inglourious Basterds




Quentin Tarantino, Brad Pitt. Inglourious Basterds

Afişler de çıkmış, şahane olmuş. Gelse de, depar ata ata gitsem.

"Each and every man under my command owes me 100 Nazi scalps, and i want my scalps!"



21 Şubat 2009

Sevgili Kızlar II


Geçen sayısı yarıla yarıla güldürmüştü, konsepti bozmadan ikincisini çekmişler...

İlk sayısında Sawyer'dan tiksinen kızlar mevcutken bu kez kurban olarak Johnny Depp'i seçmiş gibi geldi bana. Evet şahsen ben ne Sawyer'ı, ne Johnny Depp'i günahım kadar sevmem. Çok yakışıklı koduklarım...

Rihanna'nın Yeni İmajı


"Sevgilisi Chris Brown'ın gözaltına alınması sebebiyle performansını iptal eden Rihanna yerine Justin Timberlake ve T.I. sahne aldılar" şeklinde görmüştüm haberi ilk. Justin her zamanki gibi krallığını göstermiş, Rihanna aptal aşıkmış, sevgilisi Chris Brown (çıktığı ilk günden beri tiksinirim) ise gözaltına alındığında göre yapmış bi abecilik diye düşünmüştüm.

Meğersem olay tam olarak böyle değilmiş. Justin ve T.I. bir kaç saatlik prova ile şahane şov sunmuşlardır, takdir edilesi. Ama hikayenin ilginçliği Rihanna'nın performansının neden iptal olduğu. Evet sevgilisi hakkatten gözaltına alınmış ama alınma sebebi Rihanna'yı şu yukarıdaki resim haline sokmasıymış... Ulan bebek gibi kızı napmış hayvanat ya... Benjamin Linus'a benzetmiş...

20 Şubat 2009

And The Oscar Goes To...



the dark knight lobisi continues

Tahminler

En iyi film: Slumdog Millionaire
En iyi yönetmen: Danny Boyle
En iyi erkek: Mickey Rourke
En iyi kadın: Kate Winslet
En iyi yardımcı erkek: Heath Ledger
En iyi yardımcı kadın: Marisa Tomei

İstekler

En iyi film: The Dark Knight (aday bile değil)
En iyi yönetmen: David Fincher (olmadı Chris Nolan)
En iyi erkek: Mickey Rourke hayvan gibi haketti ama -hayatında ikinci kez ve 13 sene sonra aday olan- Brad Pitt kazansın isterim.
En iyi kadın: Kate Winslet alsın kaçsın
En iyi yardımcı erkek: Cevap bile vermiyorum.
En iyi yardımcı kadın: Bana kalsa bunu da Kate Winslet'a veririm -kadının acaip hakkını yediler yıllardır- Marisa Tomei de haketmiş ama..

Bi de Akademiden dileğim en iyi film adayı olarak The Dark Knight yerine The Reader'ı neden seçtiklerini açıklasınlar. Bi de zahmet olmazsa Milk ve FrostNixon sıfır ödülle dönsün geceden... Ödül veriyonuz böyle filmlere sonra tepemize sçıyolar aynı formattan bissürü çekip....

---

fotoğraflar: sinemaestro

19 Şubat 2009

Dülay


msn iletim: şokomel operasyonunda yakalanan sait kartal "dülayı! nolur geri dön bidenem seni çok özledim. kimden ötürü? benden ötürü?" dedi.

sait'in msn iletisi: şokemel operasyonu sanıgı denız gencer; "dulay sensız yapamıyom " dıye acıklama yaptı


Recel Yapan Kalpazan Arı:
iletiye bak
¿:
şskafhlksGHALSKGA
¿:
olm tülay diye biriyle tanışsam
¿:
suratına basarım kahkahayı
¿:
ayıp olur
Recel Yapan Kalpazan Arı:
ben dırek yıldırım nıkah ısterım
¿:
bavullar?
Recel Yapan Kalpazan Arı:
babasında
Recel Yapan Kalpazan Arı:
ıstedıgı zaman gelsın
¿:
pohpohlarım öyle birini bulsam

---

"neden bahsediyon ibiş?" diyenlere gelsin: LINK

17 Şubat 2009

With a Heavy Heart


Böyle dönem dönem bulduğum gruplar ya da şarkılar olur, fena halde mutlu olurum bu duruma.
Sonraki bir haftam kendimce keşiflerimi 100lerce kez dinleyerek geçer. Neydi bunlar? Sadece son bi kaç aydan örnek verirsem Coheed and Cambria - Welcome Home, The Do - On My Shoulders, The Ting Tings - We Walk, The Last Shadow Puppets - Standing Next to Me gibi.. (bu arada tlsp tek albümlük olacak sanıyordum da ikinci albüm için çalışmaya başladık diye açıklama yapmışlar)

Tahmin ediyom müzikle azcık alakalı herkes aynı hissiyatı taşıyodur (taş kafa gibi sadece 80ler dinlemiyorsanız tabi)

Şimdi gene o yeni grubumu/şarkımı buldum.

Does it offend you, yeah? - With a heavy heart



Manchester menşeili, komik isimli electro rock grubumuzun ilk albümü yaklaşık 10 ay önce çıkmış. Albümün genelinde Daftpunk, Royksopp, Prodigy gibi gruplara benzerlikler yakalayabiliyorsunuz zaten. diğer şarkılardan daha sert olan bu şarkıyı neden bu kadar sevdim? Son zamanlarda zaten electronik ilgimi daha çok çekiyordu, davul, gitar ritmleri de hardrock parçalarından geri kalmayınca bayıldım şarkıya. Araba kullanırken dinlemeyin...

16 Şubat 2009

Mutlu Son


Keşke dönmese Los Angeles'a demiştim, oldu sanırım. Galaxy ve Milan anlaşmış, Becks Milano'da kalıyor.

Top 5: All Star 2009


#5: Kobe > LeBron

2 ay öncesinden başlayan, MVP yarışının da gazıyla şu günlere gelen Kobe versus LeBron'a dönüşmesi beklenen All Star maçı onun yerine Kobe & Shaq'e dönüştü. Kobe gerekli şutları attı, gerektiğinde topu pota altına indirdi, LeBron ise topu panyaya çarptırmaya çalıştı sürekli olarak. Başarması maçın bitimine 20 saniye kala arkadaşları önünü açınca oldu ancak...


#4: Best Buddies Again


3 şampiyonluk kazandıktan sonra anlaşamayıp ayrılan, ardından birbirlerine demediklerini bırakmayan iki adam. Geçen seneye tekabül eden barışmalarından sonra çok hızlı gelişti olaylar ki oha yani aralarından su sızmaz hale geldiler. Ulan götoşlar o zaman ne ayrıldınız?! Şimdi 7. şampiyonluğu kutluyor olurdunuz.


#3: East: 119 - 146 :West


İlk beşlere baktığımızda Doğu'nun biraz daha avantajlı kaldığı düşünülebilinirdi. Ama yedeklerle beraber düşünüldüğü zaman Batı'nın çok daha kuvvetli olduğu ortaya çıkıyordu. Doğu'da sakatlığı nedeniyle oynayaman Chris Bosh yerine Mo Williams alındığı için uzun namına Howard ve Garnett dışında adam kalmamıştı. Batı'da ise sadece ilk beşte Yao, Duncan ve Amar'e vardı. Yedekten gelen Gasol, West, Nowitzki ve Shaq de düşünüldüğü zaman sonuç şaşırtıcı değil. Yedek ağırlıklı kadrolarda uzunlar, as oyuncular döneminde ise Kobe ve Paul oyuna ağırlıklarını koydular.



#2: Shaq Attack


Bu adam bıraktığı zaman çok özlenecek. 15. All Star karşılaşmasına gecenin başından başlayarak damgasını vurdu. Oyuncu tanıtımında yedek oyunculardan evvel The Jabbawockeez isimli maskeli garip adanmların dans gurubu şovlarını yaptılar. Ardından oyuncular tanıtıldı efendi gibi gelip selam verip indiler. Sonra kapılar kapandı, dumanlar çıktı falan The Jabbawockeez tekrar çıktılar ortalarında onlar gibi maske takan bir devle... Evet Shaq paşanın (ya da kendi deyişiyle big shaqtus) tanıtımı diğer oyunculardan tamamiyle ayrı ve başlı başına şov şeklinde gerçekleşti... Süperdi... Aha yukarıda videosu.


#1: Co-MVPs

Şaka gibi. Kobe ve Shaq kariyerlerinin 3. All Star mvp ödülünü beraber kazandılar. (shaq zaten daha önce bi tanesini de duncan'la paylaşmıştı) Filmlerdeki mutlu son tanımına uygun bir final yaptılar. Kobe'nin daha önünde 5-6 senelik aktif oyunculuk dönemi olsa da Shaq artık son demlerinde ve hala bir şekilde türünün tek örneği adam. Los Angeles'da yapılan ve çok yakın istatistiklerle bitirdikleri All Star maçında ben böyle bir co-mvp olayı beklemiştim ama kısmet buguneymiş. Sıkıcı All Star hastasonunun en güzel olayı bu ikisiydi...

What If It Happens?


Var mısın, yok musun'da Cem Yılmaz vardı, seyredenler görmüştür nerdeyse kendi gösterisi kadar komikti program. AROG, Recep İvedik falan ciddi anlamda sönük kalırlar bu geceki programa kıyasla hatta. Herkesi çok güldürdü, tavırları çok sempatikti vs vs..

Ama daha mühimi Acun ile beraber yaptıkları yardımdı. Ve bunu öyle güzel yaptı ki, şov yapmadan, kimseyi küçük ve muhtaç düşürmeden, bi' şey talep etmeden. O küçük kızı güldürdü, mutlu etti, kendisi de hep güldü. Acun'dan 100.000 tl'lik yardım geleceği tahminen önceden ayarlanmıştı, belliydi. Belki masraflar çoktan karşılanmıştı ama nolursa olsun seni iyileştiricez mesajını o kadar güzel verdi ki. Dediği gibi kutudan sağlık çıksın.

Hep düşünürüz ya, -en azından ben kendi adıma düşünürüm- ben de bu kadar para olsa böyle böyle yaparım diye. Keşke bende böyle para olsa da bu adamın yaptığını yapabilsem istedim.

Bence gecenin en komik anı olan ingilizce Nasreddin Hoca fıkrası da buyrun aşşağıda sizlerle olsun.

15 Şubat 2009

All-Star Saturday ya da Yetenek Yarışmaları ya da Valentine's Day ya da Her Ne Boksa İşte

Hayvanlar gibi sevdiğim, yıllardır hiç kaçırmadan (allstar maçını kaçırsam bile) seyrettiğim cumartesi gecesi yetenek yarışmaları bu sene nedense pek sarmadı, saramadı. Bizde eşşek diye geçen oyunun amerikan versiyonu HORSE falan oynatacaklardı bu sene -ki baya eğlenceli olmuş gözüken- o sebeple atraksiyon olarak ne yapacaklarını şaşırmış bunlar diye düşündüm.


Gecenin esas oğlanı dunk contest tam anlamıyla saçmaladı zaten bu sene. 3 senedir katılan -küfür etsen edilmez- Nate Robinson gene burdaydı. Rudy Fernandez'i tutarak seyretmeye başladım. Fernandez birbirinden enfes iki smça yaptıktan sonra ilk turda elendi. Özellikle ilk smacı ilk turun en güzel smacı olarak en düşük puanı aldı.

Finale smaç yarışmasına boyları en uygun olmayan ama son iki senenin şampiyonları Nate Robinson ve Dwight Howard kalmıştı. Dwight geçen sene çok ekmeğini yediği Superman tiyatrosunu geliştirilmiş haliyle tekrar ortaya çıkarmışken, Nate cücesi cevapsız kalmadı ve belki de bu sayede internet oylarını toplayıp kazandı yarışmayı. Yere çömelmiş arkadaşının sırtına basarak (sakatlık riskine koş) veya rakibi Dwight Howard'ın sırtından güç alarak smaç yaparak kazandı yarışmayı. Saçmalık.


Kabul edeyim KryptoNATE esprisi güzel olmuş ama iyice tiyatral bi hal aldı smaç yarışması. Telefon klubesine girip pelerin tak, sonra yemyeşil bi cüce gelsin ben seni yendim tripleriyle omzuna elini koyup smaç bassın. Saçmalık. Neyse ki canlı yayın arasında LeBron ayısı da benim gibi düşünmüş olacak ki "seneye ben de varım aga" diye beyanatta bulundu.

Üçlük yarışması kötüydü bahsetmeden geçiyorum. Skills Challange'ı favorim rookie Derrick Rose kazandı. Paslarını tek seferde sokarak zaten aranızdaki tek adam gibi 1 numara benim dedi adeta. Finişte yaptığı ters smaç oldukça lezizdi. Aferim Derrick doğru yoldasın...

Şu an itibariyle Allstar maçına 3 saatten daha az bi vakit kaldı. Haftasonumu piç eden NBA yönetimine lanet olsun.

Kısmet Değilmiş


Herşey "hey neden template değiştirmiyorum ki ben?" dememle başladı. Ve inanın küçük bir kıvılcımdı sadece. Bu yukarıdaki template'i buldum, bayıldım resmen. Gerekli prosedürü yaptıktan sonra "oley oley" nidalarıyla yeni template'ime sahip olmuştum. Bu uğurda bütün widget mıdır gadget mıdır nedir hepsinin silinmesine razı gelmiştim hatta, o derece. Lakin n'oldu? HEE N'OLDU? Aptal template çalışmadı! "Hasssie şimdi ağır sçtık gitti güzelim blog" diye paniklerken önceki şablon döneminden kalma "html değiştir" sayfasının açık olduğunu gördüm ve eski şablonu deparlayarak geri yükledim. Gitmişti sağ kolonun tamamı ama olsundu...

Kısfmet...
Related Posts with Thumbnails