Tut ki dağa tırmanıyorsun, zirvedesin nerdeyse. Düşmenin iyi yanı olur mu?
Tekrar tırmanabilecek olmanın heyecanı dışında, yıllardır zaten tırmanıyor olduğun dışında, istediğin zaman tırmanmayı bırakamama zorunluluğu dışında iyimser bakabileceğin bir yanı var mı yere inmenin? Bu saydıklarım değer mi peki düşmeye? Kime sorsan değmez derler ama ayakların tekrar yere basınca bunların kıymetini bilmeye başlıyorsun, zorunda kalıyorsun bir bakıma.
Kendi isteğimle indikten sonra, hiç bir yükseklik yetmedi 3 sene boyunca. Severek tırmanmaya başladığımda ise kontrol edemediğim engeller oluştu. Farkettim ki aynı dağa ters yamaçtan tırmanıyormuşum ve zirvedeki o güzel manzarayı görebilmek gene benim elimdeymiş.
"Benim yerim burası" dedim. "Yolum burada, kafam burda rahat" diye düşündüm. Tam da bunları düşünürken elim mi kaydı biri beni itti mi bilmiyorum, düşmeye başladım. Belki o dağ yıkıldı olduğu gibi. Tam 8 saat boyunca düştüm. Anlamadım nolduğunu, sadece düştüm. Ben düşerken dağ da eridi benimle. Ayaklarım tekrar yere basınca farkettim, farketmek zorunda kaldım. Sıfırdım, zemideydim ama az önce tüm görkemiyle üzerinde olduğum yamaçlar da çökmüş, ayaklarımın altındaki toprağın parçası olmuş, adeta hiç varolmamışcasına rüzgara karışmıştı.
Sıfır olmak böyle bi' şey. İyimser olmak zorundasın.
Ama sormak zorundayım:
"Dağın varolmamasının sonucu iyi olabilir mi?"
---
ilk ve son kez, hoşçakal
1 yorum:
4 şarkı öneriyorum
U2-Walk on
Bob Dylan-if you see her say hello
Damien Rice-Accidental babies
Glen Hansard-Leave
Yorum Gönder