21 Haziran 2008

Batının Ejderi'nin Hikayesi



Avatar: The Last Airbender'ı şiddetle hatta tehditle herkese tavsiye ediyorum... Tahminen sık sık burda bu nick animesi hakkında bi' şeyler yazacağım. Daha önce yazmış olduğum bir yazının güncellenmiş hali ile başlayayım.


2x15 The Tales of Ba Sing Se'de Iroh'un hikayesinin anlatıldığı 5. ve 9. dakikaları arası şunca yıllık ömrümde en çok amıma koyan yer olmuştur zannımca. Allahtan belamı rica etsem bu kadar olmazdı.


Iroh, Earth Kingdom'un başkenti ve düşmesi halinde savaşı bitirecek olan son Earth Kingdom şehri Ba Sing Se kuşatmasını oğlunun ölümü sebebiyle yarıda bırakır. Oğlu yerine koyduğu yeğeni Zuko'yu sürgününde yalnız bırakmaz ve mission:impossible olan avatar'ı kovalama işinde de yeğeninin yanında olur. Daha sonra olan olaylar sebebiyle Fire Nation'ında düşmanı olur. eski Fire Nation generalinin ve kaçak bi yaşam sürmeye başlar. zamanında fethetemediği Ba Sing Se'ye mülteci olarak girer ve münzevi bi yaşam sürer burda. 2x15te anlatılan hikaye Iroh'un Ba Sing Se'de geçirdiği bi gününü gösterir. Gidip bi piknik sepeti alır öncelikle. Gayet neşelidir, etrafındaki herkese iyilikler yapar yardım eder. Ayçiçeğini güneşten alıp gölgeye koyar, ağlayan bi çocuğa "little soldier boy comes marching home" şeklinde sözleri olan bi şarkı söyleyip neşesini yerine getirir, kendisini soymak isteyen bi adama cesaret verip hayallerinin peşinden koşabileceğine inandırır vs vs... En sonunda güneş batarken bi tepeye çıkıp piknik sepetini boşaltır ve ölen oğlunun resmini çıkarır. Resmin önüne tütsüler yakar. "happy birthday son. if only i can help you.." deyip ağlamaya başlar ve ağlarken "little soldier boy comes marching home, brave soldier boy comes marching home" diye şarkısını söyler..

Kesinlikle bir çizgi filmden fazlası...

Hiç yorum yok:

Related Posts with Thumbnails