31 Ocak 2009
Kalbimi Kırıyorsun Google
Tamam sanal alemin son zamanlarda yükselen yıldızı olabilirim, 2-3 ay içerisinde sana rakip konuma da gelecek olabilirim Google ama rekabeti çirkinleştirmenin ne gereği vardı?
Ezeli rekabet, ebedi dostluk yalan mıydı? Benim için google bitmiştir, daha girmem google'a...
30 Ocak 2009
Charlie
Michelle Trachtenberg
Buffy the Vampire Slayer'ın Dawn Summers'ı, Gossip Girl'ün Georgina Sparks'sı...
85li dünya güzeli bir insan.. Dünya ahiret bacım...
29 Ocak 2009
Düşünce Gücü
28 Ocak 2009
Ricardo Izecson Dos Santos Leite Kaka
Adidas, Abiye, Ayakkap
Gazelle Ballerina
Hayatımın anlamı Adidas Originals klasik ayakkaplarından bayan modelleri çıkarmış.
Normalde renkleri dahil her anlamda unisex ayakkabı basan abilerden hoş bir çalışma olmuş bence...
Babetten nefret eden bir insan olarak ben bile beğendim. Zaten direk beğeni sırama göre dizdim fotoları da. Stan Smith süper olmuş, beyaz Superstar zarif, Gazelle dandik diyorum.
Normalde renkleri dahil her anlamda unisex ayakkabı basan abilerden hoş bir çalışma olmuş bence...
Babetten nefret eden bir insan olarak ben bile beğendim. Zaten direk beğeni sırama göre dizdim fotoları da. Stan Smith süper olmuş, beyaz Superstar zarif, Gazelle dandik diyorum.
Not düşüyorum burdan kendime, tabanı ve tabanının yanı beyaz olan siyah Stan Smith alacağım yakın zamanda...
27 Ocak 2009
Tekzip
2009 yılının "üzerine vazife olmayan işler şampiyonu" Nora Ashira'yı alkışlayalım.
Bir gün evvel, -yazısına göre- kendisinin adam olmadığını bilmemi sağlayacak derecede sırlarını verebildiği bir arkadaşıyken, ertesi sabah facebook'tan sildiği için beni, Gökşen'e öpücüklerimi yolluyorum. İlk paragrafının son üç cümlesi komple seni anlatıyor, farkındasındır umarım.
Büyük adammışsın hakkatten.
25 Ocak 2009
Konulu Film
Öylesine internette gezerken bugun Alfred Hitchcock'ın en sevdiğim vecizelerinden biri olan "In feature films the director is God; in documentary films God is the director." tümcesini "Konulu filmlerde yönetmen tanrıdır, belgesellerde tanrı yönetmendir" şeklinde çevirilişini gördüm de "güpgüzelim laf ne hale gelmiş yea" diye düşündüm.
Türkçe çevirisine bakılınca "vivid studios vs amatures" gibi bi anlam çıkıyor nerdeyse...
"adamın adı Hitchcock olm asklghalsgja" esprisini yapmayalım yorumlarda, reca edeceğim..
24 Ocak 2009
Allen
Allen Iverson ve alamet-i farikası örgülü saçlarının haftalık bakımından bir kare..
Ligde 13. yılı ve 10 küsür senedir en kötü iki haftada bi saçlarının modelini değiştiriyor bu adam. Kim yapıyor, nasıl yapıyor, ne kadar sürüyor çok merak ediyorum açıkça....
Abeci karması NBA'da adam akıllı tarzı olan yegane basketçi olduğu için kendisine saygıda kusur etmiyoruz. Keşke Reebok giymeseydi de o ayrı konu tabi..
21 Ocak 2009
Extreme Menu
Steakhouse sonrası yeni aşkım, tutkum, aç zamanlarımın peygamberi...
Normalde kazıklığıyla ün salmış KFC arada yapıyor böyle güzel işler.
Zamanında da 7.5 tl'ye sattıkları 5li hot wings için "bir alana bir bedava" kampanyası yapmışlardı da benim gibi kilo alamayan, veremeyen bir adam kalıcı 3 kilo almıştı o dönem... Şimdi Extreme Menu ile aynı yolun yolcusu durumundalar.
Extreme Menu'de ne var?
Zinger Burger isimli Burger King'in Tendercrisp'ine benzeyen bir burger (tendercrisp - bu karşı konulmaz lezzette asla hayır diyemiyorum diyen nutella çocuğu gibiyim şu anda) 6lı Hot shots, 3lü hot wings, coleslaw denen dandik salata, patates kızartması veya patates püresi (ömrümün geri kalanında yemek istiyorum o et soslu püreden) ve kola..
3 seferdir ısmarlıyorum tek seferde bitirmeyi başaramadım henüz ama zevki de burda aslında. 1 saat sonra, doyduğum için yiyemediğim Zinger Burger'i lüpletirken KFC'ye teşekkürlerimi iletiyorum telepatik olarak...
Son olarak demek istediğim o ki; Extreme Menu yiyin, yedirin...
20 Ocak 2009
19 Ocak 2009
Serhat Eldem
Serhat'ın yeni imajı... Orjinalliği su götürmez.
Sofra düzeni başarılı ama damak tadıma uygun değil.
---
Noyan Sağlam
Levent Demirel
18 Ocak 2009
I Ro NY
Süpper t-shirt, süper kız, süper foto...
Kelime oyunlu, esprili, fontlu t-shirtler için çekinmeden bakınız: Typotees
Favorim: "my liver hates me"
Radioçkmk
Levo karşim "redyohet güzel grup aslında yea, öyle demeyin" derken haksız değilmiş...
Çkmk'nin eskiden Radiohead'de çalgıcı olduğunu biliyor muydunuz?
Bizim okulu kazanıp Buca'ya gelince depresyona girip, müziği bırakmış diyorlar, kaynaklarıma güven olmaz biliyorsunuz zaten...
Radioçkmkbanger yeni nickim...
---
next: ÇKMK Police
17 Ocak 2009
Outlander & Crank 2: High Voltage
Haftasonu spezyali bu olsun. Seryattin'in sevmesi garantili iki filmin fragmanını koyuyorum.
Crank'de bokunu çıkarmışlar işin, ilk filmin sanırım ikincisinin yanında gayet makul mantıklı bir film gibi kalacak. Fragman bakımından süper aksiyon barındırıyor, bi iki sahnede koptum resmen.
Outlander'ın olayı güzel. MS 8.yy, Norveç, Vikingler, kan, barbarlık ve uzaydan gelen Jim Cavaziel. "Ne işsin olm sen?" diyosun "abi ben, şeyiçin, dragon" deyor. Bakalım enteresana benzemekte. Fragmanlar aşşağıda...
----
16 Ocak 2009
100.000.000.000.000
- Kaptan şu yüz trilyondan iki kişi, köprü alırcan mı?
- Köprüde durmuyoruz arkadaşım, var mı biletini uzatamayan?
- Köprüde durmuyoruz arkadaşım, var mı biletini uzatamayan?
Canım ülkem Zimbabve yeni banknotlar sürmüş piyasaya. En büyük banknot yüz trilyon zimbabwe doları şeklinde çıkmış lakin bu 15 basamaklı para ancak 30 Amerikan Doları kadar kıymetli.
"Nasıl yeahu?" dediğinizi duyar gibiyim taaa buradan. Valla geçen Temmuz ayında enflasyonun yüzde ikiyüzotuzbir milyon (%231000000) oranına yükseldiğini belirtirsem ne lanet bir ekonomiye sahip oldukları daha net anlaşılır diye düşünmekteyim. Gene aynı dönemde (geçen Temmuz demek zor gelmiş gibi) bu adamlar 500 milyon Zimbabve doları banknotların kullanıma sokulmasının üzerinden bir ay bile geçmeden 50 milyar Zimbabve doları kupürlü kağıt paraları piyasaya çıkarmışlar. Arada 3-5 sıfır atıyorlar paradan ama herşey ertesi gün iki katı pahaladığı için pek bir işe yaramıyor.. İnsanlar kızlarını dövizle maaş alan çalışanlara peşkeş çekiyorlarmış diye bir duyum aldım, ne derece doğru bilemem. Kaynaklarım pek güvenilir değiller açıkçası...
İşsizlik de rekor düzeyde (hep bu klişe cümleyi söylemek istemiştim) %80 işsizlik var. 5 kişiden 4ü işsiz demek ne demek? Gökşen Akyol çalıştığı için Yıldız Atik, Serhat Eldem, Noyan Sağlam ve Merve Alinçe işsiz demek. Zaten Gökşen Akyol paraları düzenli olarak saç boyasına akıttığı için onun da adam akıllı bir birikimi olmuyor. Tüm ülke aç, açıkta hanfendi kozmetik derdinde...
Akşam tahminen alkol almak üzere dışarı çıkacağız (şehrin stresinden ufak bi kaçamak sakjfhsakgl) enflasyon ve ekonomisi çok da hoş olmayan bir ülkede olmamıza rağmen ülkemizin en büyük banknotu olan 200TL ile 40 tane bira içebiliyoruz vasat bir mekanda. Şu yukarıdaki resim gördüğünüz tek bir biranın nakit hacmi... Daha da büyümüş olabilir tomarlar, dediğim gibi kaynaklarım pek güvenilir değil.
15 Ocak 2009
Çin Malı
Geçen gün öylesine fotoğraf çekmek için dışarı çıkmıştım. Bilirsiniz arada bir çılgınlık gelir üzerinize ve ne olacağını düşünmeden akıntıya bırakırsınız kendinizi... Attım kendimi sokağa şehrin stres ve bunaltısından kaçarcasına. Düşüncelerim, fotoğraf makinem ve ruhum hep beraber yalnızlığımızı paylaşarak ilerledik dakikalarca. Emo gibi kendi yansımamı, bi tekmelik canı olan kedileri, yüzünde mavi bir yorgunluk olan amcayı ve dayak yemekten ağzı gözü kan içinde olmasına rağmen hala gülümseyen moron çocuğu fotoğrafladıktan sonra bu kareyi görüntüledim. Normalde ben makro ve HDR dışında çalışmam bilirsiniz. Ama bu kare herşeyin ötesinde kendi kendine konuşabiliyordu ve o sebeple daha fazla artizliğe ihtiyacı yoktu. O sebeple kompozisyon olarak yalınlığı konu edindim...
Yazamayacam daha fazla. Ayı gibi netten buldum fotoyu dememe bile gerek yok sanırım, hikayesi mikayesi zaten kabak gibi üstünde...
İki fotoğraf çekenin kendini fotoğrafçı zannetmesi şahane bi olay.
Yıllarca dalgası geçilebilir bence. De mi Seryat?
14 Ocak 2009
Olivia Wilde #2
Kendisine olan beğenim burdan tescilli zaten.
Gregory House uğruna House izleyenlere inat, sırf Oliviam için izlerim ben bu House MD denen zibidi dizisini... Vay efendim adam doktormuş, sarkastikmiş, ukalaymış ama çok zekiymiş...
Dr Erol Bey de yapıyor o dedikleriniz hepsini efendim... Zeka kısmı hariç..
13 Ocak 2009
Memo43 ve CR7
3/4 üç sayı isabeti, 10/15 iki sayı isabeti, 14/15 faul atışı ile Mehmet Okur dün Indiana Pacers karşısında 43 sayı attı.
Bu 43 sayı ile kendi kariyer rekorunu kırdı (süpriz değil) ve Utah Jazz adına bu kadar yüksek skor üreten ilk pivot oldu. Helal olsun karşime..
Cristiano Ronaldo 2008 yılını Ballon d'Or'un ardından Fifa yılın futbolcusu ödülünü de kaparak bitirdi. Messi beklenildiği gibi ikinci, Torres üçüncü oldu. Torres'i severim lakin üçüncü oluşunu anlamıyorum. Liverpool ile bir başarı kazanamadığı gibi İspanya'nın kazandığı şampiyonlukta da Xavi, Iniesta, Senna ve Villa'dan daha az rolu vardı kesinlikle.
Ödülün oylaması sırasında Fatih Terim Andres Iniesta'ya, milli takım kaptanı sıfatıyla Tuncay Şanlı Steven Gerrard'a vermiş oyunu. Iniesta anlaşılabilir bir oy olmakla beraber Messi ve Ronaldo dışında verilen oyları çapsız buluyorum ben. Tuncay'ın verdiği Gerrard oyu tamamiyle saçmalık zaten de, Tuncay pek zeki bi oğlana benzemediği için garipsemedim...
Neyse benim görüşüm zaten Ronaldo'nun ödülü %100 hakettiği idi. Orta saha haliyle +40 gol attı ayı oğlu ayı, EPL ve CL kazandı ManUtd formasıyla. Adama ödül değil, Old Trafford'un tapusunu verseler hakkıdır.
---
Ne zamandır spor yazmıyordum ben yea?
12 Ocak 2009
Golden Globe
Oscar çakması olarak görebileceğimiz Golden Globe ödülleri dağıtıldı dün gece. (şu anda CNBC-e'de tekrarı yayınlanmakta hatta) Süpriz ödül olmadı genel olarak, hatta benim adıma her alanda favorilerim kazandı diyebilirim.
Noyan ibişi benimle Joker sevgim hakkında dalga geçiyordu, en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü kendisine gelsin. Heath Ledger adının anonsunda salondakilerin ayağa kalktığını görmek tüylerimi diken diken etti. Tüyleri diken diken olsun isteyenler şurdan videoya ulaşabilirler.
Wall-e en iyi animasyon, Slumdog Millionaire en iyi film dahil aday olduğu tüm 4 kategoride ödül kazandı. Oscar'ı da almasını dilediğim Mickey Rourke en iyi erkek oyuncuyu kazanarak içimdeki The Wrestler'ı izleme aşkını ateşledi iyiden iyiye.
Kate Winslet ödül almaya çıktığında "ben kazanmamaya alışığım zaten hacım. Bi' yanlışlık olmasın?" diyerek ayarı verdi ardından da en iyi kadın oyuncu ve en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü alarak şovunu tamamladı. Oscar'a da iki farklı adaylıkla gidiyor sayın Winslet. Daha önce 5 kez aday olup 0 ödül kazandığı için bu sene de kaldıramazsa uskarı, bırakır sinemayı diye düşünüyorum.
Oscar ve Golden globe arasında her daim tutarsızlıklar olur. Kate Winslett dışında tüm ödülleri sahip değiştirmesi olası kanımca. En iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi film değişmesin yeter demek istiyorum ama The Dark Knight sanki daha iyiydi gibi geliyor zaman zaman. Heath Ledger Oscar alsın yeter. Evet..
Mad Men ikinci sezonunda da en iyi TV serisi ödülünü kazanarak dikkatimi çekti gene (1 ay kadar önce 5 bölüm izleyip bıraktığım için pişmanlık duyuyorum sanırım) Bence Gossip Girl varken baka diziye ödül varmak tam anlamıyla saçmalık, total disaster falan yane...
Benim görüşlerim böyle idi, aşşağıda belli başlı ödüller listenlenmiş halde arzulayan baksın.
XOXO, ters soru işareti boy...
---
EN İYİ FİLM: SLUMDOG MILLIONAIRE (DANNY BOYLE)
EN İYİ AKTRİS (DRAMA): KATE WINSLET (REVOLUTIONARY ROAD)
EN İYİ AKTÖR (DRAMA): MICKEY ROURKE (THE WRESTLER)
EN İYİ FİLM (KOMEDİ YA DA MÜZİKAL): VICKY CRISTINA BARCELONA (WOODY ALLEN)
EN İYİ AKTRİS (KOMEDİ YA DA MÜZİKAL): SALLY HAWKINS (HAPPY-GO-LUCKY)
EN İYİ AKTÖR (KOMEDİ YA DA MÜZİKAL): COLIN FARRELL (IN BRUGES)
EN İYİ ANİMASYON: WALL-E
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU: KATE WINSLET (THE READER)
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU: HEATH LEDGER (THE DARK KNIGHT)
EN İYİ YÖNETMEN: DANNY BOYLE (SLUMDOG MILLIONAIRE)
EN İYİ SENARYO: SIMON BEAUFOY (SLUMDOG MILLIONAIRE)
EN İYİ FİLM MÜZİĞİ: A.R. RAHMAN (SLUMDOG MILLIONAIRE)
EN İYİ FİLM ŞARKISI: BRUCE SPRINGSTEEN (THE WRESTLER)
10 Ocak 2009
Anne Hathaway
9 Ocak 2009
8 Ocak 2009
Slumdog Millionaire
Yıldo benden önce davranıp yazmış. Hiç bozuntuya vermeden devam ediyorum ben gene de.
---
2008 yılının en iyileri seçilmişti orda burda defalarca kez. Verdim sırtımı bağlantıma , araştırdım torrentleri ve indirdim bu filmleri. Neydi 2008in en iyileri sıfatını hakeden filmler?
IMDb listesinde gelmiş geçmiş en iyi 5. film olarak gözüken The Dark Knight,
pixar harikası Wall-e,
Clint Eastwood'la delikanlılığın kitabının tekrardan yazıldığı Gran Torino,
Sena Penn ve Josh Brolin'in ne kadar iyi oyuncular olduklarını gösterdikleri Milk,
Mickey Rouke'un -Oscar almasını sağlayacak kadar- müthiş geri dönüşünü barındıran The Wrestler,
Brad Pitt'in tekrardan David Fincher ve tekrardan Cate Blanchett ile buluştuğu The Curious Case of Benjamin Button,
hepsinden daha düşük bütçeli, belgesel tadında, biyografik yapım Man on Wire
ve Slumdog Millionaire.
The Dark Knight ve Wall-e sevgim zaten bilinen bir husus olduğundan onları geçiyorum. Kalan filmleri hiçbirini izlememiştim düne kadar. Birini seçip izleyecektik, olayımız bu kadar yalın. Esasen aklım The Wrestler'da idi, Benjamin Button da plase olarak seyredilmeyi bekliyordu. İkiside altyazı engeline takıldığı için 3. olarak izlemek istediğim Slumdog Millionaire'i tercih ettim, sağolsun filmi izleyecek olan gençlik de "bişi seyredelim de ne olursa olsun" modunda olduklarından beni kırmadılar.
Film hakkında spoiler vermemek adına yorum yapmıyorum ama filmi beğenmeyen olursa gelsin bulsun beni, konuşalım. Cidade de Deus'un Hindistan'da geçen versiyonu diye duymuştum ben, siz de o kadar bilin yeter. Gayet yerinde ve zararsız bir tespit filme önbilgi olması adına.
Uzun süredir sinemadan bu kadar büyük keyfi 2 saat içinde almamıştım, hepiniz izleyin bu filmi...
---
Yönetmenin Danny Boyle olduğunu filmin sonunda öğrenmemiz hoş bir süprüz oldu ama esasen iyi de oldu. Filmi sonuna kadar "düşük bütçeli film izliyorum ben" beklentisiyle izleyince aldığınız keyif artıyor sanırsam...
5 Ocak 2009
Çocukla Çocuk Olma
" Almanya’da biri 7, diğeri 6 yaşında iki küçük aşık, son derece "romantik" bir fikirle, "sıcak bir balayı için" Afrika’da evlenmek üzere yola çıkmalarının ardından, Hannover tren garında yakayı ele verdi.
Alman polisinin açıklamasına göre, yılbaşı gecesi dul babasının yeni birlikte yaşamaya başladığı kadının iki kızından 7 yaşındaki Anna-Lena’ya gönlünü kaptıran 6 yaşındaki Mika, sevgilisini "sıcak Afrika’da evlenmeye" ikna etti.
Boşanmış ailelerin çocukları olan iki minik aşık, Anna-Lena’nın 5 yaşındaki kız kardeşi Anna-Bell’i de şahitlik yapmak üzere yanlarına alarak, 1 Ocak sabahı güneş gözlüğü, plaj eşyaları ve kıyafetleri koydukları valizleriyle yola düştü.
Langenhagen’daki evlerinden aileleri uyurken erkenden yola çıkan çocuklar, yaklaşık bir kilometre yürüdükten sonra havaalanına gitmek üzere Hannover tren garına giden tramvaya bindi.
Tren garında küçük çocukları fark eden demiryolu görevlilerinin polisi uyarması üzerine iki polis memuru, minik aşıkları ve şahitlerini, parasız ve uçak bileti olmaksızın Afrika’ya gidemeyecekleri konusunda ikna ettikten sonra gardaki karakola götürdü. Aileleri bulunan çocuklar, anne babalarına teslim edildi.
Minik aşıklar, "projelerini daha sonra gerçekleştirmek istediklerini" belirtti "
---
22 yıllık ömrüm dahilinde hiç romantik olamadım. Dert ettiğim bir husus da değil esasen. Huyum değil deyip geçebilirim ama elin veledinin yaptığına bakınca hafiften bozulmuyor değilim. Bu yaşta kaçmaları zaten ekstrem bir vuku iken bir de hedef olarak Afrika'yı seçmiş olmaları iyice korkutuyor beni.
Daha bugun Cem[32] ve Seryat ile konuşuyorduk internet neslinin ne kadar değişik olacağını. Aha ilk tohumlar düşmüş toprağa bile...
4 Ocak 2009
Sarah Brander
Karizmatik isimli, iğrenç sıfatlı alman topçusu Bastian Schweinsteiger'in manitası Sarah Brander'in euro 08'de seyrettiği bir Almanya maçından fotoğraf...
"Böyle taraftar pek görmeyen fotoğrafçılar abanmışlar makinelere, abanmışlar deklanşorlere bea" diyesim geliyor zira google'da sırf bu maçtan foto çıkıyor kendisiyle ilgili arama yaptırdığınızda amma velakin Bayan Brander zaten ünlü olduğu için anormal bir durum söz konusu değil esasen. [kısa-tümce timi çökecek tepeme diye korkmadım değil şu son kurduğum cümleden sonra]
Gönül ister Hamil Altıntop şıvaynştayger'in Bayern'de ilk 11deki pozisyonunu çaldıktan sonra Sarah ablayla olan pozisyonlarını da çalsın... Gücümüze bir kız, bir güç daha katsın...
Çok güzelsin Sarah, bırak Bastian'ı. Lütfen..
Bir Sene
One year in 40 seconds from Eirik Solheim on Vimeo.
- 2007-2008 arası ne kadar usta?
- sana 40 saniye olur yeğenim...
- sana 40 saniye olur yeğenim...
Doodle #3
Google 2009 doodle'ı..Güzel uydurmuşlar lakin azcık karışık olmuş gibin.. Beğenmedim.
---
edit: blog arşivinde 2009 yılına kayan ilk post bu oldu (haftalık düzenden dolayı 3 ocak süresine kadar yazılanlar geçen haftada kalarak 2008e dahil oldu)
upuzun arşiv kapanıverdi kuş kadar kaldı şu dandirik yazıyla... hayırlı olsun bari...
3 Ocak 2009
Fuck off Rain
"Nimettir kötü söz söylemeyeyim" dedim dedim bokunu çıkardı ama artık.
Günlerdir içimde tutuyorum küfürlerimi.
Islanmaktan cılkım çıktı be, sümüklü böcek gibi nemli nemli geziyorum iki gündür yea.
Yeter lan siktir ol git, yağma artık...
"Serhattin geldi güneş açar artık" diye umuyorum ama eheheh... [sevimli kapanış: check]
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)