1 Ağustos 2009
In Bruges
* İngiliz aksanı.
* Muhteşem [big lebowski, snatch, pulp fiction saçmalığında] dialoglar ve monologlar.
* Başından sonuna sapıtmayan ve sonunda tamamlandığını gördüğümüz kurgu.
* Clémence Poésy [alakasız not: 5 Harry Potter'ı ardarda seyrettikten sonra ne göreyim? Ralph Fiennes ve Brendan Gleeson gibi kendisi de birden fazla Harry Potter filminde rol alıyor]
* Colin Farrel'ın esasen ne kadar iyi oyuncu olduğunu görme fırsatı.
Bu filmi izlemek için tek başına yeterli olabilecek beş sebep.
Güzel film, izleyin. IMDb ratingi 8.1.
Olur da "Siktir len" derseniz arkayı gösterip "ee imedebe" diyeceğim.
---
Number One, why aren't you in when I fucking told you to be in?
Number Two, why doesn't this hotel have phones with fucking voicemail and not have to leave messages with the fucking receptionist?
Number Three, you better fucking be in tomorrow night when I fucking call again or there'll be fucking hell to pay. I'm fucking telling you - Harry.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 yorum:
şu herifi bi sevebilsem. ralph ı koysalarmış afişe keşke.
ingilizlerin fucking-bloody ikilemleri. izleyelim neymiş.
it's just brilliant, mate.
what about the vietnamese?
Colin Farrel'ı bu filme kadar sevmezdim, bir arkadaşım, Ralph'i severim die önerdi fakat ben filmin sonunda sadece Colin'e baktığımız başka kimseyi görmediğimi farkettim, üzgünüm Ralph senden iyiydi bu filmde Colin:))
Aynen katılıyorum. Colin Farrel'ın iyi oyuncu olduğunu eskiden de düşünmeme rağmen çok itici bulurdum, bu filmde sempatimi kazandı resmen. Ralph ismi zaten çoğu kez filmi izlemek için yeterli sebep oluyor ki konuyu gene harry potter'a bağlayarak orda ekstradan bir adet Gary Oldman'da var demem lazım.
Bak mesela Ralph'i doya doya izlemek için The Reader izlenebilir, Kate'in sere serpe vücudu bile o filmde Ralph'in oyunculuğunu gölgeyemiyor, şahsen ben ikisini de baktım ve fakat o filmde Ralph'i tercih ettim.
kate'in vücudu pek ilgi çekecek bir vucut değil zaten =)
benim için doruk noktası ingiliz hasta'da sergilediği oyunculuktur. gerçi filmin 12 dalda aday olup kazanamadığı 3 oscar'dan biri en iyi erkek oyuncu dalındaydı. ama 1997 oscarları benim gözümde en zayıf adaylıkların olduğu senelerden biridir, bunu da belirtmek lazım.
Yorum Gönder